Nicolas Haaf
Mağdurlar kurulu üyesi
Toplum perdenin arkasına bakabilmeli
Cinselleştirilmiş şiddet toplumun bütün tabakalarında yaşanıyor - üstelik kimsenin beklemeyeceği yerlerde de. Bu yüzden daha dikkatli bakmayı öğrenmeli miyiz? "Evet" diyor Lisa Fahrig. Mağdurlar Kurulu üyesi ve hekim olarak buna katkıda bulunmak istiyor.
Lisa Fahrig hakkında
Lisa Fahrig İsviçre'de yaşıyor ve asistan hekim olarak çalışıyor. Fahrig, 2020'den beri Çocuk Cinsel İstismarı Meseleleri Bağımsız Temsilcisi Dairesi'nin Mağdurlar Kurulu'nu destekliyor.
Fahrig, 2020'den beri Çocuk Cinsel İstismarı Meseleleri Bağımsız Temsilcisi Dairesi'nin Mağdurlar Kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Bu konuda ulaşmak istediğiniz hedef nedir, Bayan Fahrig?
Toplumun bu tümüyle tabulaştırılmış konu hakkında konuşmayı öğrenmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. İnsanların cinselleştirilmiş şiddetin sadece sosyal bakımdan zayıf ailelerde yaşanmadığını kavramaları, şahsen çok önem verdiğim bir mesele. Cinselleştirilmiş şiddet her yerde yaşanıyor - hakim, hekim ya da rahip ailelerinde de. Ben de çocukluğumda cinselleştirilmiş ve psişik şiddete maruz kaldım ve benim babam da bir hekimdi. Dışarıya karşı muhtemelen normal, örnek bir aile görüntüsü veriyorduk. Ailede şiddet yaşandığını kimse tahmin edemezdi. Bu tür aileler, failler için gerçek bir koruma duvarı oluşturuyor. Bundan ötürü mağdurların yardım alabilmesi imkânsız gibi bir şey.
Siz yardım alabilmeyi nasıl ve ne zaman başarabildiniz?
Pek çok mağdur gibi, ben de hatıralarımı uzun süre bastırdım. Şöyle düşünüyordum: "Yaşadıklarım o kadar da kötü değildi." Cinsel istismara maruz kaldığımı aşağı yukarı 18 yaşındayken fark edebildim. Arkadaşlarım bununla yüzleşmemde bana çok yardım ettiler. Bana inandılar, bana anlatabilecek alan sağladılar. Maruz kaldığım istismarı bir kadın arkadaşımla konuşurken ve vücudumdaki semptomları dikkate aldığımda fark ettim. Örneğin cinselleştirilmiş şiddetle ilgili konuları konuşurken karnım ağrıyordu. Bu da bana henüz çocukken faillerin yanındayken de karnımın ağrıdığını hatırlattı. Bütün bunların bilincine vardığımda inanılmaz derecede çaresizdim ve umutsuzluğa düşmüştüm. Bu durum beni terapötik yardım almaya yöneltti.
Sonra neler yaptınız?
Başlangıçta terapistler esas sorunu anlayamadılar. Sonra bir kadın arkadaşım beni bir travma kliniğine gitmem için cesaretlendirdi. Altı hafta içinde yaşadığım şeylerle yüzleşebileceğimi düşünüyordum. Sonra daha fazla zamana ihtiyaç duyduğumu anladım ve kaydımı bir sömestr dondurmaya karar verdim. Klinikte ilk defa yaşadıklarımı kelimelerle ifade edebildim. Özellikle vücut terapisi yaşadığım travmaları anlamama ve bunlarla yüzleşmeme yardım etti.
Çocukken size ne yardım edebilirdi? Çevrenizin ne yapmasını isterdiniz?
Çevremdeki insanların bana bir kerecik olsun nasıl olduğumu ve evde her şeyin yolunda gidip gitmediğini sormalarını isterdim. Hayatımda bir şeylerin yolunda gitmediğini hissettiğim o kadar fazla an vardı ki. Ergenliğimde yaşadığım sıkıntıyı ve mutsuzluğumu alkolle uyuşturmaya çalıştım. 13 yaşıma daha yeni girdiğim günlerde, alkol zehirlenmesi yüzünden hastaneye bile kaldırıldım. Orada bana şöyle dediler: "Babanız zaten konunun uzmanı. Burada psikolojik görüşme yapmamıza gerek yok." Ama eğer annem biz çocuklarla birlikte babamı terk edebilme cesaretini gösterebilseydi, bana en fazla bunun yardımı olurdu. Ama ne yazık ki annem de kendi hikâyesinin tutsağıydı.
"Çevremdeki insanların bana bir kerecik olsun nasıl olduğumu ve evde her şeyin yolunda gidip gitmediğini sormalarını isterdim. Hayatımda bir şeylerin yolunda gitmediğini hissettiğim o kadar fazla an vardı ki."
Toplum olarak şüphe anında daha dikkatli bakmayı öğrenmemiz mi gerekiyor?
Çevre için cinsel istismarı algılamak son derece zor. Çok fazla olası semptom ve dikkat çekici belirti var ama çocuklar buna tamamen uyum sağladığı için hiçbir şey fark edilmiyor. Toplum, geniş alarm sinyalleri yelpazesi için gözlerini açmalı. İnsanlar, komşularına her şeyin yolunda olup olmadığını sorabilecek cesarete sahip olmalı. Sadece kendi dört duvarları arasında olup bitenlerle ilgilenmemeli, üst dairede birileri bağırdığında zili çalabilmeli. Abartılı hırs ve aşırı başarılı olma çabası da, kabuğuna çekilme veya keder kadar cinselleştirilmiş şiddete işaret edebilir. İnsanlar bu konuda altıncı hissine güvenmeli.
Artık bir hekim olarak çalışıyorsunuz. Başka insanlara yardımcı olabilmek sizin için ne anlama geliyor?
Özellikle gelişimimin başlarında başkalarına yardımcı olabilmek, bana kendim için bir şeyler yapmaktan daha kolay geliyordu. Bu sayede kendimle meşgul olmama gerek kalmıyordu. Neyse ki bu durum değişti. Bugün hastaların arkasındaki insanları bütün yönleriyle görebilmek beni tatmin ediyor. Sadece semptomlarla mücadele etmeyen, aksine insanları bir bütün olarak gören ve tedavi eden bir hekim olmayı istiyorum.
Mağdurları korumak için tıp nasıl bir rol üstlenebilir?
Hekim muayenehaneleri, ambulanslar veya klinikler gibi tıbbî başvuru merkezleri, bir koruma alanı olabilir. Hastaneler ya da psikiyatri merkezleri, bize bireyleri çevrelerinden korumak ve onlara daha iyi bağlantılı çözümler bulmak için yatarak tedavi sağlama imkânı veriyor. Hastalarla aramdaki yakın temas sayesinde perdenin arkasına bakmamı sağlayabilen bazı ipuçları elde edebiliyorum. Ancak klinikteki günlük koşuşturmaca içinde bu işaretleri doğru bir şekilde yorumlamak elbette zor oluyor. Kesin belirtiler olduğu takdirde, hekimler Çocuk Koruma Birimi görevlilerini devreye sokmalıdır. Tıbbî Çocuk Koruma Yardım Hattı da iyi bir ilk başvuru merkezidir. Ancak sağlık sektörü aynı anda maalesef bir risk alanı da oluşturuyor.
Hangi anlamda?
Sağlık sisteminde bazı insanların büyük gücü var. Toplum onlara güveniyor. Toplum, cinselleştirilmiş şiddetin bu bağlamda da yaşandığını görmüyor - üstelik burada da güç istismarına dair çok sayıda örnek olmasına rağmen. Bu yüzden tıp ve psikoterapi alanlarında iyi düşünülmüş koruma konseptlerine ihtiyacımız var.
Size ne cesaret veriyor?
Mağdurlar Kurulu'ndaki çalışmam ve diğer mağdurlarla olan temasım bana cesaret veriyor. Bunların hepsi, başlarına gelenlere rağmen dünyaya yaşama cesareti ve sevgi dağıtan harika insanlar. Cinselleştirilmiş şiddete karşı harekete geçmenin bizi içinde bulunduğumuz çaresizlikten çıkaracağı duygusuna sahibim. Kötü tecrübeleri pozitif bir şeye dönüştürebilmem, içimdeki bir şeyler yapma isteğini daha da artırıyor.
Hemen arayın – Şüpheli durumda bile
Cinsel İstismar Yardım Telefonu'nda erkek, kadın ve diğer danışmanlarla konuşun. Çağrınız anonim tutulur ve ücretsizdir.
Arama saatleri:
Pzt, Çar, Cum: Saat 9.00 - 14.00
Salı, Per: Saat 15.00 - 20.00
Bir mesaj yazın – güvenli ve mahrem
Cinsel İstismar Yardım Telefonu'na E-Posta ile de danışabilirsiniz. Kayıt olduğunuzda aldığınız danışmanlık hizmeti mahrem kalır.